YENİ DÜNYA DÜZENİNDE REİS FAKTÖRÜ…

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN  GÜCÜ  ADRİYATİKTEN ÇİN SEDDİNE KADAR DEĞİL TÜM DÜNYA İÇİNDE GEÇERLİDİR. 

Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya beşten büyüktür sözü ilk zamanlarda pek o kadar ses getirmemişti. Sonrası o sesin yankıları tüm dünya ezilen halklar tarafından yankı bulmuştur. Bölgemizin, coğrafyamızın geçmişi ve geleceğin kimlik iddiasıdır. Büyük yükselişlerin mimarları, birde kötüleri var. İçerideki muhalefetin bilerek  Türkiye'nin aleyhine olan ülkelerin oyuncağı durumuna düşmüşlerdir.  İster istemez tarihi ıskalayanlar durumuna düşmüşlerdir  ne diyelim artık o utanç onlara yeter . Mesela Türkiye'de RTE. karşı 6.ncı masayı  kimler kurdurdu ya bakmak lazımdır.

Türkiye'nin büyük gücü kendisi ve iddiasıdır ve bu coğrafyasından yüzyıllara dayanan Devlet tecrübesinden tarih yapıcı rolünden geleceğe dönük hesaplarından beslenir .Türkiye ile ilgili her şey güçlü iddialarıyla tanımlanmıştır.

Osmanlı, Anadolu birliğini sağlaya bilseydi batıda bu kadar güçlü olmayacaktı.  Yavuz Sultan Selim coğrafya birliğini sağlamasaydı Kanuni Sultan Süleyman Avrupa'yı titredemeyecekti. Bugünkü türkiye'sinde de  içerideki çok uluslu  cepheyi dağıtmazsa Suriye'nin kuzeyinde kurulan Türkiye cephesine müdahale etmezse Fırat'ın doğusundan gelen tehdidi önleyemez se bu yükselişi devam ettiremeyecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler genel kurulunda yaptığı konuşmayı bugünün dünya liderlerinden hiçbiri yapamamıştır hiçbir ülke lideri ne kadar güçlü olursa olsun böyle bir sorumluluk duygusunu adalet ve vicdan duygusuna bu kadar güçlü ifadelerle bütün dünyaya ilan edemezdi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın o konuşması bir şov değildir?  Çin seddinden, Keşmir den, Afrika ortalarına, Basra  körfezinden, kızıl denize kadar bir siyasi dilin bir kimliğin sesiydi. O konuşma o ses coğrafyanın geçmişini ve geleceğinin iddiasıydı. Sadece haksızlıkları dile getirecek değil Yeni Bir Dünya inşa etmeye var olanı kurgulamaya  dönük küresel ölçekte bir sözcüklüktü.

Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını sadece Türkiye'ye bakarak değerlendirmeyin bugünün dünyası da doğu ve batıya küresel ölçekte yeni siyasi eğilimlere devletlerin kendini koruma için yürüttüğü arayışlar ca geleceğe dönük hesap ve kaygılara bakarak değerlendirin. Güçlü liderin başını çektiği yönettiği şekillendirdiği Yeni Bir Dünya oluşuyor . Devletler, kurumlar ,siyasi söylemler politik hesaplar yerleşik sistem liderlerin gerisine düştü önceden liderler yerleşik sisteme göre şekil alırdı. 

Yeni dönemde yerleşik sistemler liderlere göre biçimleniyor.  Bu alanda en çarpıcı örnekler Recep Tayyip Erdoğan, Putin ,trump'ın siyasi yürüyüşü politik bir karakterdir . Bu günün dünyasında 3 güçlü lider dünyanın bütün gündemini belirliyorlar. Bunlara Çin ve Hindistan devlet başkanları da eklemeliyiz . Şüphesiz Recep Tayyip Erdoğan içerideki bütün kirli kampanyaya siyasi körleşmeye zihinleri bulandırmaya dönük fırtınalara rağmen tarih ve coğrafya inşa edici bir rol oynuyor kıskançlıktan çatlasalar da bu böyledir.

Türkiye Fırat'ın doğusuna müdahalesi en yalın haliyle meşru müdafaadır. Hiçbir ülke hiçbir devlet ya da güç bu meşru müdafaanın önüne geçecek gerekçeye sahip değildir.  Çünkü Fırat'ın doğusu sadece terör PKK meselesi değildir.  Türkiye için en büyük ve en yakın tehdittir.  Irak ve Suriye örnekleri den sonra bu tehdidin ne olduğu konusunda tartışmaya bile mahal yoktur Suriye'nin kuzeyindeki terör koridorlarını destek veren ülkelerin tamamı Bu tehdidin yüzde biri kendi sınırlarında ortaya çıksaydı acaba ne yaparlardı ? Amerika Birleşik Devletleri Fransa İsrail ne yapardı?  sadece bu sorunun cevabı her şeyi açıklamak için yeterlidir.

Buradan hareketle Türkiye sınırlarının 0 noktasında yüzlerce kilometrelik Türkiye cephesi inşası da bir gün bile tahammül edemez . Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi Türkiye'nin bir gün bile gecikecek lüksü yoktur.  Bu jeopolitik müdahale Türkiye'nin geleceğini belirleyecektir coğrafyaya dönük bütün harita taslaklarını sıfırlayacak tır. Suriye'deki 61 yıllık  baas partisinin  yönetimine son verip  Suriye'yi tam bağımsız toprak bütünlüğüne sahip yeniden inşasına yönelik atomları Türkiye tarafından atılmış olup bundan sonra Suriye'nin içeride kendi yönetimine sahip dışarıda Türkiye'nin doğrultusunda hareket edeceklerdir buda eski Osmanlı'da olduğu gibi . Şimdi Türkiye bu bölgenin güvenliği için sadece Suriye ile sınırlı  kalınmayacak tır.

Bütün bölgede hesapların yeniden yapılanmasını zorlayacaktır.  İran sınırından Akdeniz'e Ege'den Karadeniz'in Batı kıyılarına kadar dışarıdan çevreleme ye CHP HDP ekseni oluşturulan cephe ile içeriden müdahaleye karşı da en güçlü müdahale olacaktır . Türkiye ne zaman müdahaleye hazırlanırsa hep yeni teklifler ile gelindi  oyalamak için ama hiç birine uyulmadı.  Bugüne kadar verilen tüm vaatlere uyulmadı.

Bu Türkiye  tarafından biliniyordu ama belki olur diye  beklenildi.  İçeride CHP-DEM ekseninde kurulan ittifakın öncelikli amacı iç politikaya da seçimler değil bu koridorun tamamlanmasıydı ona göre konumlandırdı lar ona göre hareket ettiler .PKK- ABD ekseninde çıkamadılar .

Türkiye'de ve dünyadaki son gelişmeler hakkında son zamanlarda Akdeniz'de suların ısınması ve Suriye sınır boyundaki koridorundaki silahlandırmalar Türkiye'de laik Çağdaş Kemalistler diye bir kurum yoktur. Bunlar göstermelik kemalistlerdir. 

Yüce Türk milletinin önünde bizler Müslüman değiliz kafiriz diyemedikleri için bizler Atatürkçüyüz Kemalistiz demek mecburiyetinde kalıyorlar bunların hepsi de kendilerini Deşifre etmişlerdir.