Üç bin yıllık tarihi olan, Adriyatik’ten Çin Seti’ne kadar nüfus alanı bulunan koca bir imparatorluğuz.
Türkiye’de yeni bir algı operasyonu devreye sokmuşlar. Öyle bir imaj yaratılmaya çalışılıyor ki, şimdiye kadar yapılan bütün hizmetler yok sayılıyor. Onların söylemine göre, yapılan her şey 21. yüzyılın bir gerekliliğiymiş. Açlıktan, sefaletten, işsizlikten bahsediyorlar; milleti bam telinden vurmaya çalışıyorlar. Güya Türkiye’de yeni bir akım varmış, bu akımın da öncülüğünü onlar yapıyormuş.
Sloganları Mevlana’nın ünlü sözünü çağrıştırıyor: “Kim olursanız olun, ister ateşe tapın, ister puta, ister ateist olun, gelin bize katılın” diyorlar. Şimdi çeşitli illerimizi pilot bölge ilan etmişler. O illerde örgütlenmeye başlayacaklarmış, hatta başladılar bile. Yalnız bu yapılanmanın şimdilik bir lideri yok, sadece akıl hocaları varmış. Demek ki tepedeki kişiyi göremeyeceğiz.
Bunlar kendilerini ne sanıyorlar? Bu aziz milletin aklıyla alay mı ediyorlar?
Şimdiye kadar sesini çıkarmayan TÜSİAD, bugün sesini yükseltiyor. Eskiden olduğu gibi hükümete ültimatom niteliğinde dört şart öne sürüyor. Bu ne cüret! Peki, bunlar bir rastlantı mı yoksa bilinçli olarak Türkiye’yi içten fethetmenin çalışmaları mı? Bunun kararını sizler verin.
Her şey MİT TIR’larının deşifre edilmesinde, 15 Temmuz’da, 17-25 Aralık’ta saklıdır. Bu oyunlar 2019 seçimlerine kadar sürecektir. Şimdi anladınız mı seçimlerin önemini?
Yabancı ülkelerden gelen yüzlerce akademisyen bu konularda fikir yürütüyor. Finansörleri ise FETÖ, Almanya, Amerika… Diğerlerini söylemeye gerek yok. Görünen aşikar. Bütün bu çabaların tek amacı var: Erdoğan’ı seçtirmemek.
Şimdi ben buradan soruyorum: Son 15 yıldır bu ülkede yapılanları hiçe mi sayacaksınız? Onların yapılması gerekenler diye mi geçiştireceksiniz? Dünyanın toplumsal düzenini ilgilendiren meseleleri dile getirip yoksulluk edebiyatı yapacaksınız. Buna hakkınız yoktur. Dünyanın kanını emenlere, dünya halklarını bu duruma düşürenlere kölelik yapacaksınız; kendi insanınıza üçüncü sınıf muamelesi yapacaksınız.
Sonra da diyeceksiniz ki: “Bu böyle gitmez, yeni bir oluşum üzerinde çalışıyoruz, bizimle birlik olur musunuz?”
Siz kendinizi ne sanıyorsunuz?
Biz size defalarca söyledik: Türkiye eski Türkiye değil artık. Ülkemde sizin gibi düşmanlara karşı seferberlik ilan edildi. Artık gemileri yaktık, yola çıktık. Bu yolumuza kim taş koyarsa misliyle karşılığını alacaktır.
Bizler, bu dünyada 600 yıl hüküm sürmüş bir neslin torunlarıyız. 50 milyon yetişmiş gencimiz var, insan gücümüz var. Bundan böyle bu dünya yönetiminde bizler de varız. Adam gibi, emeğe saygılı, paylaşımcı bir yönetim getireceğiz; halkça bir düzen kuracağız.
Aklınızca milleti kamplara bölerek iç savaş çıkarmaya, Erdoğan’ı devirmeye çalışıyorsunuz. Eskiden olduğu gibi Türkiye’yi peşkeş çekip sırça köşklerde ahkâm kesmek istiyorsunuz. Yok öyle bir yağma. Anadolu yiğitleri buna müsaade etmeyecek. Bu aziz vatan gerçek sahiplerini bulmuştur, bırakır mı sanıyorsunuz?
Biz bize yeteriz, başka ihsan istemeyiz.
Devletime buradan sesleniyorum: Paneller düzenleyip fitne fesat karıştıranlar tespit edilip araştırılsın. Hainlere müsaade edilmesin. Demokrasi adı altında ihanete göz yumulmasın. Yarın çok geç olabilir.
Sizler ne yapmaya çalışırsanız çalışın, biz daima sizden bir adım öndeyiz. Bunu aklınıza koyun.
Eyyy vatan hainleri! Bu aziz millet ne şehitler vermiştir bu topraklar uğruna. Bu topraklar adeta kanla yoğrulmuştur. Bedel denen şeyi misliyle ödemişiz. Bu vatana göz dikenin gözünü çıkarırız. Bu böyle biline.
kalın sağlıcakla.