Ayhan BAYRAM

Tarih: 11.11.2025 09:46

Atatürk’e Tavır Almak: Haklılık mı, Yoksa Yozlaşma mı?

Facebook Twitter Linked-in

Atatürk’e Tavır Almak: Haklılık mı, Yoksa Yozlaşma mı?

Türkiye’de her dönem tartışılan fakat hiçbir zaman önemini yitirmeyen bir konu vardır: Atatürk’e tavır almak. Kimi zaman siyasi çıkarların, kimi zaman ideolojik hesapların ortasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı takınılan tutumlar gündeme gelir. Peki bu tavır gerçekten bir haklılık arayışı mıdır, yoksa toplumsal bir yozlaşmanın dışa vurumu mu?

Öncelikle şunu kabul etmek gerekir: Eleştiri, demokrasinin vazgeçilmezidir. Devlet adamları, liderler, sistemler, fikirler elbette tartışılır, eleştirilir, değerlendirilebilir. Ancak burada ince bir çizgi vardır. Eleştiri; bilgiye, belgeye ve objektifliğe dayanıyorsa kıymetlidir. Fakat bir milletin bağımsızlık mücadelesini örgütlemiş, yokluk içindeki bir toplumu modern bir devlete dönüştürmüş, savaş enkazından yepyeni bir Cumhuriyet çıkarabilmiş bir lidere yönelik tavır, eleştirinin ötesine geçip düşmanlığa dönüşüyorsa, işte orada mesele artık başka bir boyuta taşınır.

Atatürk’e tavır almak çoğu zaman tarihsel bir bilgi eksikliğinden, toplumsal hafızanın zayıflamasından ve ideolojik körlükten beslenir. Çünkü Atatürk; bir grubun, bir partinin, bir ideolojinin değil, Türk milletinin ortak değeridir. Onun mirasına yönelik saldırılar sadece bir kişiyi hedef almaz, bu milletin kurtuluş mücadelesine, bağımsızlık iddiasına ve ortak hafızasına yönelir.

Bugün Atatürk’e yönelik bilinçsiz ve temelsiz tavırların artması bir haklılık arayışı değil; aksine toplumun değerlerinden uzaklaşmasının, tarih bilincinin gevşemesinin ve kutuplaşmanın bir sonucudur. Bu durum, millet olarak bizi bir arada tutan ortak paydaların zayıflamasına kadar gider ki, işte bu tam anlamıyla bir yozlaşmanın işaretidir.

Atatürk’e saygı duymak, onu kutsallaştırmak değil; yaptığı işin büyüklüğünü anlamak, bıraktığı mirasa sahip çıkmak ve çağdaş Türkiye idealini korumaktır. Çünkü Atatürk’e tavır almak, aslında Türkiye’nin geleceğine tavır almaktır.

Sonuç olarak; Atatürk’e yönelik tutumun haklılıkla değil, çoğu zaman bilgi eksikliği ve ideolojik körlükle alakası vardır. Bugünün Türkiye’sinde ona karşı alınan her mesafede, aslında toplumsal bir erozyonun izleri görülür. Bu nedenle Atatürk’e tavır almak bir haklılık değil; bilakis bu toprakların değerlerinden uzaklaşmanın, geçmişini unutan bir toplum olmanın en bariz göstergesidir.

Anahtar Kelimeler: Atatürk'e Tavır Almak, Mustafa Kemal Atatürk, Toplumsal Yozlaşma, Atatürk Eleştirisi, Tarih Bilinci, Türkiye Cumhuriyeti, İdeolojik Körlük, ayhan bayram, 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —