İsmet ÜNAL

Tarih: 20.09.2025 09:34

Kudüs'te Kırılan Sessizlik..!

Facebook Twitter Linked-in

Kudüs'te Kırılan Sessizlik Recep Tayyip Erdoğan'a Karşı Derin Hesaplaşma

Nedenyahu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı beslediği düşmanlığın çok eskilere dayandığını, kendi itirafıyla ilk kez öğrendik. Nedenyahu, 27 yıl önce dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’dan istekleri olan Siloah-Silvan yazıtının Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı sebebiyle kabul edilmediğini açıkladı.

Nedenyahu’nun önceki gün yaptığı “Kudüs bizimdir” açıklamasının her kelimesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyduğu nefreti dışa vurdu. Bu düşmanlığın sebebi aslında anlaşılmaz değil. Çünkü Erdoğan, iktidarı sürecinde Türkiye’yi İsrail’in arka bahçesi olmaktan çıkaran bir lider oldu. Kudüs bizim şehrimizdir diyen Nedenyahu’ya, “Sizin şehriniz değildir” diyen Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız” mesajını net şekilde verdi.

Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs’ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için verilen mücadele asla sarsılmayacaktır. Türkiye bu mücadeleyi azimle, hız kesmeden, gerilmeden ve gelişmeden sürdürecektir. Aynı şekilde, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için de tüm gücüyle çalışmaya devam edecektir. Nedenyahu’nun Recep Tayyip Erdoğan’a karşı öfke kusmasının asıl sebebi de işte bu kararlılıktır.

Konuşmasının zamanlaması da dikkat çekicidir. Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı’nda yaptığı “Allah’ın izniyle İsrail’i durduracak güce sahibiz” açıklaması, Nedenyahu’nun dengesini bozdu. Çünkü bir asırdan fazla süredir yatırım yaptıkları ve çalıştıkları Büyük İsrail projesi, tam da sonuca ulaşmak üzereyken karşılarına Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde güçlü bir Türkiye çıktı. Türkiye’nin son 20 yılda yaşadığı hızlı dönüşüm ve askeri, siyasi, diplomatik olarak güçlenmiş olması, İsrail açısından en büyük engel haline geldi.

Ortadoğu’nun kaderini bundan böyle Türkiye ile İsrail arasındaki mücadele belirleyecektir. Nedenyahu Gazze’yi, Lübnan’ı, Suriye’yi işgale yönelirken, İran savaşıyla bölgeyi yeniden dizayn etmeye çalışırken, Katar’a yönelik operasyonlarıyla İslam dünyasına gözdağı vermeye uğraşırken karşısına pek de hesap etmediği Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde güçlü Türkiye çıktı. Artık sonucu bu son savaş belirleyecektir. Yalnızca iki ülke açısından değil, tüm bölgenin geleceği açısından da bu mücadele belirleyici olacaktır. İsrail’in egemen olmak istediği jeopolitik alanlarda aşamadığı tek ülke Türkiye’dir.

Bu önemli rekabet alanlarında Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın tüm desteğine rağmen, İsrail halen stratejik pasifliği aşamamaktadır. Bu gerçek, soykırımcı yönetimin Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı hadsiz ve radikal söylemlerini daha da kızıştırmaktadır.

Türkiye’nin Suriye’de üniter ve demokratik bir devletin kurulmasını desteklemesi, PKK/PYD terör örgütüne karşı verdiği mücadele, Dürzi militanlar ve radikal Nusayri yapıları karşısında Suriye milli hükümetinin yanında yer alması, İsrail’in ayrıştırıcı Suriye planlarıyla örtüşmemektedir. Bu da iki ülke arasındaki derin çatışmanın bir başka sebebidir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —