La Tahzen / Üzülme..!
Hz. Mevlana’nın türbesinin girişinde yazılı olan bu ayeti kerime beni hep derinden etkilemiştir. La tahzen / Üzülme… Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir, dostunu üzer, haset edenin diline düşürür.
La tahzen / Üzülme… Çünkü hüzün, kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez.
La tahzen / Üzülme… Anı yaşa, anda kal. Şunu unutma ki yaşadığın günün içinde kalmazsan sıkıntı ve kaygıların artacak. Sabaha çıkınca artık akşamı bekleme, akşama kavuşunca da sabahı bekleme. Her an güzel ve özeldir, yeter ki değerlendirmesini bil.
Ne maziye takılı kal ne de gelecek kaygısı yaşa. Tevekkül et, anda kal.
La tahzen / Üzülme… Bu dünya ne seçim ne de geçim dünyasıdır. Dünya bugün var, yarın yok olacak bir imtihan dünyasıdır unutma.
La tahzen / Üzülme… Rızkından dolayı üzülme, ona kefil olan Allah var. Herkesin baskın bir rızkı var; kiminin rızkı parada, kiminin zekada, kiminin de sevilmekte. Kiminin rızkı seyahatte, kimininki kalabalıkta, kimininki sükunette. Bir yerden eksikseniz başka bir yerden fazlasınızdır.
La tahzen / Üzülme… İmtihanına odaklan. Kimi seçtikleriyle, kimi vazgeçtikleriyle, kimi sevdikleriyle, kimi sevmedikleriyle… Herkesin imtihanı farklıdır.
La tahzen / Üzülme… Dünyanın bütün dertleri seni bulsa, Allah’ın sana yardım edeceğinden zerre endişe etme. Yine Hz. Mevlana’nın dediği gibi, “Acı çekmek, ruhun yıkanmasıdır.” Her gözyaşı kalbi temizler ve Allah’a daha yakın olma yolunda bir vesile olur.
Üzüntüler, insanı sadece dua etmeye değil, aynı zamanda sabretmeye ve şükretmeye yönlendirir. İnsan kaybettiklerinde bile bir öğreti, bir hikmet aramaya başlar. Üzüntü, kalbi taşlı, zorlu bir yoldan geçirip inceltir, olgunlaştırır.
Allah, kullarının kalbini en çok üzüntülü anlarında görür. Kul ne kadar zorlanır, ne kadar yalnız hissederse, Allah’a sığınışı o kadar samimi ve içten olur.
La tahzen innallahe meana (Tevbe, 40)
(Üzülme, Allah bizimle beraberdir.)
Üzülme, çünkü senin her şeye kadir Allah’ın var.