Recep Tayyip Erdoğan’ın Liderliğinde Türkiye: Küresel Güç, Bölgesel Barış Mimarı
Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılından bu yana Türkiye’yi yöneten ve ülke tarihinin en uzun süre görev yapan lideri olarak yalnızca ulusal düzeyde değil, küresel ölçekte de etkili bir figür haline gelmiştir. Onun liderliğinde Türkiye, sadece başkalarını takip eden değil, dünyaya yön veren bir aktöre dönüşmüştür. Krizleri yöneten, yeni denklemler kuran ve dünya barışına katkı sunan bir ülke konumuna yükselmiştir. Bu liderlik süreci boyunca Türkiye, beş Amerika Birleşik Devletleri başkanı, dört papa ve üç İngiltere başbakanı dönemine tanıklık etmiştir. Bu uzun soluklu duruş, Türkiye’nin dış politikada istikrarlı ve kararlı bir çizgi izlemesini sağlamıştır. On beş Temmuz darbe girişimi, Suriye iç savaşı, küresel pandemi, ekonomik saldırılar ve bölgesel çatışmalar gibi birçok ağır imtihanı başarıyla yöneten Recep Tayyip Erdoğan, her seferinde ülkemizi daha dirençli ve hazırlıklı bir hale getirmiştir. Bu kriz yönetimi becerisi Türkiye’yi sadece ayakta tutmakla kalmamış, aynı zamanda bölgesel bir güç olarak konumunu pekiştirmiştir.
Şimdi size söyleyeceklerimi dikkatle okumanızı istirham ediyorum. Dünyanın en büyük afetlerinden birini yaşadık. Avrupa’daki birçok devletten daha büyük bir coğrafyada on bir vilayetimiz yerle bir oldu. Amerika Birleşik Devletleri dahil dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi olsa, bu kadar kısa bir zamanda beş yüz bin konutu inşa etmek her babayiğidin harcı değildir. Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve kararlılığı sayesinde bugün depremzede kardeşlerimiz evlerine kavuşuyor. Bu ne büyük bir sevinç, ne büyük bir yönetim anlayışıdır. Her şeyden öte, bu duruş sözünün eri olmanın ve verilen sözün arkasında durmanın bir göstergesidir. Yarın bizler emaneti teslim ettiğimizde, o bölgede yaşayanların çocukları ve torunları, bu evleri bizlere Recep Tayyip Erdoğan yaptı diyecekler. Bunu sizlerin takdirine sunuyorum. Bu vatan bir kilo patatesle, bir kilo soğanla kazanılmadı. Atalarımızdan al kanlarla sulanmış bu toprakları devraldık, bizler de bu emaneti canımız pahasına torunlarımıza devredeceğiz. Gavurların ayak oyunlarına, içimizdeki hainlerin ihanetlerine asla geçit vermeyeceğiz. Bu ülke tüm kimliklerimizle hepimizindir. Bugün liderine sahip çık, yarın çok geç olmasın. Benim bu yazdıklarımda tek bir abartı yoktur, şayet varsa lütfen yorumlarınızda belirtin.
Recep Tayyip Erdoğan halkın içinden gelen, milletin sinesinden kopmuş bir liderdir. Seçimlerde defalarca halkın güvenini kazanmış ve geniş bir toplumsal desteği arkasına almıştır. Bu güçlü bağ, onun karar alma süreçlerinde milletin beklentilerini doğrudan yansıtmasını sağlamıştır. Liderliği halkla kurduğu bu samimi ve doğrudan ilişki sayesinde sadece siyasi bir başarı değil, toplumsal bir meşruiyet de kazanmıştır. Dış politika vizyonu ise Türkiye’yi Batı ile Doğu arasında sarsılmaz bir köprü haline getirmiştir. Bir NATO üyesi ülkenin lideri olarak hem Rusya hem de Çin ile stratejik ilişkiler kurabilen nadir şahsiyetlerden biri olmuştur. Türkiye bu çok yönlü diplomasi sayesinde hem Atlantik hem de Avrasya ekseninde söz sahibi bir güç haline gelmiştir. Doğu Akdeniz’den Kafkasya’ya, Ortadoğu’dan Avrupa’ya kadar her kritik bölgede etkinliğimiz artmıştır. Bu stratejik denge politikası, Türkiye’yi küresel güç merkezleri arasında oyun kurucu bir aktör yapmıştır.
Savunma ve enerji alanlarında atılan dev adımlar Türkiye’nin gücüne güç katmıştır. Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi yerli üretim insansız hava araçlarımız, askeri caydırıcılığımızı zirveye taşımış ve tüm dünyanın gıpta ile baktığı bir teknoloji haline gelmiştir. TCG Anadolu, MİLGEM projesi ve denizaltı yatırımları ile Türkiye, Doğu Akdeniz’de sarsılmaz bir deniz gücü olarak öne çıkmıştır. Türk Akımı ve TANAP gibi devasa enerji projeleriyle ülkemiz, enerji koridorlarının merkezi haline gelerek Avrupa ile Asya arasında stratejik bir köprü olmuştur. Bu yatırımlar dışa bağımlılığımızı azaltırken, küresel pazarlarda daha etkin olmamızı sağlamıştır.
Recep Tayyip Erdoğan yalnızca Türkiye’nin değil, dünya mazlumlarının ve küresel barışın da gür sesidir. Karabağ’da Azerbaycan’ın topraklarını geri kazanmasında verilen destek, yirmi sekiz yıllık işgalin sona ermesini sağlamıştır. Rusya ve Ukrayna arasındaki tahıl koridoru anlaşmasına liderlik ederek dünyayı büyük bir gıda krizinden kurtarmıştır. Afrika’da, Etiyopya ve Somali arasındaki krizlerde arabuluculuk yaparak barış köprüleri kurmuştur. Onun daha adil bir dünya vizyonu, küresel adaleti ve çok taraflı diplomasiyi öncelemektedir. Türkiye artık sadece krizlere tepki veren değil, krizleri bizzat yöneten ve çözüm üreten küresel bir güçtür. Recep Tayyip Erdoğan, bu büyük dönüşümün mimarı olarak çağımızın en etkili dünya liderlerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır.
Yazar: İsmet Ünal
Recep Tayyip Erdoğan kimdir, Türkiye savunma sanayisi, yerli ve milli projeler, Türkiye dış politikası, Karabağ zaferi, tahıl koridoru anlaşması, deprem konutları teslimi, küresel güç Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan liderliği, İsmet Ünal,