Rojin: Sessiz Feryadın Adı
Rojin, içimizde kanayan bir yara…
Aydınlatılması gereken bir cinayet söz konusu. Bu cinayetin bir an önce çözülmesi, katillerinin en ağır cezayı alması gerekiyor. Çünkü bu sadece bir çocuğun değil, bir toplumun vicdanının da davasıdır.
Rojin’in gidişi, yarıda kalmış tüm masalların, zamansız solmuş tüm umutların yok oluşuydu.
O sadece bir evlat değil; kederin, özlemin, kırgınlığın ve adaletin soğuk dehlizlerinde yankılanan sessiz bir feryadın sembolüydü. Görmezden gelinen bir geleceğin, kalbimize saplanan keskin bir hasretin adını taşıyordu Rojin.
Ne istemişti bu çocuk?
Öğretmen olmak istemişti.
Doğruyu, yanlışı, adaleti öğretmek istemişti. Ama kirletilmiş bir kefene sardılar onu. Umutlarını, hayallerini suya gömdüler. Adalet isteyen annesinin, babasının kolunu kanadını kırdılar. Ve bir kez daha bu ülkenin sokaklarında sessizlik yankılandı; herkes duydu ama kimse duymamış gibi yaptı.
Bir masum evlada kıydılar. Kirletilmiş bir bez parçasına kapatıp arkalarını döndüler.
Oysa Rojin bizimdi — bu ülkenin yarınlarına inanan çocukların yürek atışıydı.
Artık susmanın zamanı değil.
Rojin için adalet istemek, bizim çocuklarımızın geleceğini savunmaktır.
Bir ülkenin gerçek yüzü, masumlarına nasıl sahip çıktığında gizlidir. Eğer Rojin’in davası unutturulursa, kaybedeceğimiz sadece bir evlat değil; vicdanımız, insanlığımız, umudumuz olacaktır.
Rojin’i unutmamak, adaletin kapısını açmaktır.
Çünkü bu ülkenin çocukları adaletin gölgesinde büyüyebilirse, işte o zaman Rojin huzur bulacak.
Anahtar kelimeler: Rojin, Sessiz Feryadın Adı, Rojin cinayeti, adalet, masumiyet, toplum vicdanı, çocuklar için adalet, öğretmen olmak isteyen Rojin, adaletin gölgesinde büyümek, köşe yazısı, halk diliyle yazı, Rojin için adalet, yazar zuhal kiler,