Seyyanen Zam Ve Hayatın Muhasebesi
Ben bir memur emeklisiyim. Bugün burada sadece şahsi bir serzenişi değil, 2023 yılının Temmuz ayından bu yana süregelen ve halen onarılmayan büyük bir hukuksuzluğu dile getiriyorum. Anayasal haklarımızın, kazanılmış hak ilkesinin ve sosyal devlet anlayışının açıkça çiğnendiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye’de memur ile memur emeklisi arasındaki bağ asla tesadüfi değildir. Mevzuatımız açıkça gösterir ki memur emekliliği, aktif memurluğun bir devamıdır. Yıllar boyunca memura yapılan her artış emekliye de yansıtılmışken, bugün bu yerleşik hukuk yok sayılmaktadır.
Anayasanın onuncu maddesi herkesin kanun önünde eşit olduğunu haykırır. Aynı statüden gelen, aynı hizmeti sunmuş ve aynı prim sistemine tabi olmuş iki kişi arasında maaş yönünden uçurum yaratmak bu eşitlik ilkesine aykırıdır. Devletin çalışanını ve emeklisini koruma yükümlülüğü bir lütuf değil, sosyal devlet olmanın gereğidir. 2023 Temmuz ayında görevdeki memurlara verilen yaklaşık 8 bin liralık seyyanen zammın emekliden esirgenmesi, bugün 20 bin liraya yaklaşan bir gelir adaletsizliğine dönüşmüştür. Seçim dönemlerinde verilen vaatlerin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hiçbir adım atılmaması, hukuki güvenlik ilkesini derinden yaralamaktadır.
Bu mesele sadece para meselesi değildir. Bizler sadaka değil, anayasa ile teminat altına alınmış hakkımızı istiyoruz. Geriye dönük biriken alacaklarımız bir yana, asıl talebimiz bu adaletsizliğin Ocak ayı itibarıyla son bulmasıdır. Hukuk sustuğunda adalet yara alır, devletin itibarı ise verdiği sözü tutmasıyla ölçülür.
Geçen gün kıymetli dostum, matematikçi Gökmen Yüzügüllü hocamla sohbet ederken hayatı tek bir cümlede özetledi: Hayat, biriktirdiklerimiz ve tükettiklerimizden ibarettir. Bu söz insanın iç dünyasında yankılanan cinsten. Gerçekten de ömür dediğimiz süreçte etrafımızda insanlar biriktiriyoruz. Kimini aile, kimini dost, kimini ise mecburiyetler yanımıza katıyor. Ancak zaman geçtikçe görüyoruz ki o biriktirdiklerimiz birer birer tüketilmeye başlıyor. Vefalı sandıklarımızın nankörlüğü, iyi bildiklerimizin menfaat karşısındaki değişimi bizi sarsıyor. Dün omuz omuza duranlar, bugün sizi sadece bir işlev olarak görüyor.
İnsan bazen başkalarını tükettiğini sanırken asıl harcanan kendisi oluyor. Emeğimiz, sabrımız ve iyi niyetimiz bu değirmende eriyip gidiyor. Yaş aldıkça insanın muhasebesi sertleşiyor, çember daralıyor ve geriye sadece gerçek olanlar kalıyor. Hayat sonunda bize şu ağır soruyu soruyor: Biz kimi biriktirdik, kim bizi tüketti? Ve en önemlisi, biz kendimizi ne uğruna tükettik? İşte hem hukuki haklarımızı ararken hem de ömür yolunda yürürken bu muhasebeyi doğru yapmak zorundayız.
Seyyanen zam ne zaman verilecek, memur emekli maaş zammı, emekli hakları nelerdir, memur emeklisi seyyanen zam mağduriyeti, Gökmen Yüzügüllü, memur emeklisi maaş farkı hesaplama, anayasal emeklilik hakları, sosyal devlet ve emekli maaşları, kazanılmış hak ilkesi nedir, memur emeklileri adalet istiyor,
Yazar: Ulaş Salih Özdemir