Aynur YAVUZ

Tarih: 26.10.2025 13:36

Vicdanın Haritasında Kayıp Bir Şehir; Gazze

Facebook Twitter Linked-in

Vicdanın Haritasında Kayıp Bir Şehir; Gazze

Bir çocuğun sevinciyle insanlığın utancı aynı kareye sığmaz…

Önüme bir video düştü. Gazze’de bir baba, elinde çiğ bir tavukla, bombalarla yıkılmış, duvarları paramparça olmuş bir binadan içeri giriyor. Karşısında, günlerdir aç olan çocukları var. Tavuğu görünce sevinçten çığlık atan o miniklerden biri hemen secdeye kapanıyor, Allah’a şükrediyor. Bir diğeri, babasının elinden tavuğu alıp, “Nihayet, en sonunda tavuk yiyeceğiz!” diye sevinçle haykırıyor.

O an, insanlığın haritası önümde paramparça oluyor. İki buçuk yıldır bu çocukların midesine et, tavuk, süt, yoğurt, sıcak bir yemek girmedi. Ne buldularsa onu yediler, çoğu zaman aç uyudular. Tabii bombalardan, baskınlardan sonra uyuyabildilerse…

Gazze artık sadece bir şehir değil; insanlığın sınavı, vicdanın aynasıdır. Bir yanda çocukların açlıktan gözleri kararıyor, diğer yanda dünyanın gözü önünde anlaşmalar, diplomatik açıklamalar, “endişe” cümleleri dönüp duruyor. Lakin gözü dönmüş katiller, hiçbir anlaşmaya uymuyor; ateşkese rağmen yine vuruyor, yine yakıyor, yine öldürüyor…

Dünya susuyor. Ya görmezden geliyor ya da sessizliğini bahane ederek suçun ortağı oluyor. Oysa o çocukların ağzına düşen tek lokma, insanlığın utancıdır.

Savaşın adı artık “çatışma” diye yumuşatılıyor; katliam “operasyon”, zulüm “savunma hakkı” diye meşrulaştırılıyor. Ama hangi savunma hakkı, bir bebeğin kalbini durdurmayı haklı kılar? Hangi gerekçe, masum bedenlerden organ çalmayı, insanlık dışı bu karanlığı mazur gösterebilir? Gazze’de sadece binalar değil, umutlar da yıkılıyor. Her bomba bir çocuğun hayalini, her siren bir annenin kalbini parçalıyor.

Ama biz susmayacağız. Çünkü her suskunluk bir kurşun kadar ağır, her görmezden gelme bir çocuğun son nefesi kadar yakıcıdır.

Gazze, insanlığın vicdanında kaybolmuş bir şehir gibi. Ama biz o haritayı yeniden çizebiliriz. Kalemimizle, dualarımızla, sesimizle. Çünkü bu dünya, susanların, görmezden gelenlerin, “bana dokunmayan bin yaşasın” diyenlerin sayesinde bu hale geldi.

Bir baba, çiğ tavuğa secde eden çocuğuna bakarken biz hangi sofrada rahat oturabiliriz? Gazze, sadece oradaki çocukların değil, hepimizin sınavıdır. Ve bu sınavda kaybettiğimiz şey toprak değil… insanlığımızdır.

Başta Gazze olmak üzere, tüm mazlum coğrafyalarda akan kanın durması için dualarımızı eksik etmeyelim. Bir çiğ tavuğun Gazze’nin çocuklarını nasıl sevindirdiğini unutmayalım. Zaman; yaraları sarmanın, kardeşlerimize el uzatmanın zamanıdır…

Selam ve dua ile.

Aynur Yavuz


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —